Gıda Güvenliği

Doğru Saklanmayan Gıdalar Hastalıklara Sebep Oluyor

Yazın sıcaklığın artmasıyla yiyecekler daha kolay bozulur hale geliyor. Saklama koşullarına dikkat edilmeyen yiyecek ve içecekler bilhassa çocuklar için tehdit unsuru olabiliyor. Bozuk veya mikroplu gıdaların tüketilmesiyle ishal ve kusma vakaları artıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Çelik, kusma ve ishalin özellikle ülkemizde sık görülen çocukluk çağı hastalıklarından olduğuna dikkat çekiyor.

Bozulmuş veya mikroplarla enfekte olmuş gıdaların veya suların içilmesi sonucu meydana gelen besin zehirlenmeleri sıklıkla kusma ile başlayıp ishalle devam ediyor. Dr. Çelik şöyle diyor: “Besin zehirlenmeleri dışında gelişen ishal ve kusmaların en önemli nedeni virüslerle olan bağırsak enfeksiyonudur. Bazen özel bakteriler de bu hastalığa neden olabilirler. Hastalık genellikle bir hafta içinde kendiliğinden düzelir. Amipli ve basilli dizanteri gibi nedenlerle olan ishaller ise kendiliğinden düzelmezler, azalma gösterseler de etken yok edilmedikçe tekrarlarlar” diyor.

Sıvı İhtiyacı Karşılanmalı

İshal ve kusmada en önemli konunun çocuğun sıvı ihtiyacının karşılanması olduğunun altını çizen Dr. Çelik, “Sıvı kaybı dışında hayati tehlike olmayacaktır. Hastalığın başlangıcından yani ilk kusmadan hemen sonra çocuğunuzu yemeğe zorlamadan şekerli ve tuzlu su hazırlayıp vermeye başlamak uygun olacaktır. Bunun yanında ayran ve yoğurt, ıhlamur, elma suyu, çay da kaybedilen sıvının karşılanması için kullanılabilir” diye konuşuyor. Giardia denilen parasitle olan ishallerin çok uzun sürebileceğini belirten Çelik, düzelmeyen ishalle birlikte sümüksü bir yapının bulunması, kan görülmesi halinde muhakkak doktora başvurulmasını istiyor.

Belirtiler

Dr. Çelik “Çocuklar çok az bir sıvı kaybetseler bile halsizlik hissedeceklerdir. Çocuğunuzun sıvı ihtiyacı ağızdan alamaması halinde çok ciddi boyutlara ulaşabileceğinden az da olsa mutlaka sıvı verilmesi gerekir. Eğer ağızdan sıvı kaybı karşılanamıyorsa, ve dehidratasyon denilen kalp hızının çok artması, nefesinin sıklaşması, derisinin sıvı kaybından dolayı gerginliğinin kaybolması, dilinin ve ağzının kuruması gibi bulgular ortaya çıkıyorsa çocuğunuza hastaneye yatırılarak veya bir klinikte damardan sıvı verilmesi gerekebilir”. diyor.

Rasgele İlaç Alınmamalı

İshalde kaka kültürü alınmadan ve neden ortaya konmadan antibiyotik ve ishal durdurucu ilaçların verilmesinin kesinlikle sakıncalı olduğunu vurgulayan Çelik, “Bu yaklaşım çocuğunuzun ileride sık ishal olmasına veya bağırsak sisteminin düzensizleşmesine neden olacaktır” şeklinde aileleri uyarıyor.

Rota Virüsüne Dikkat!

Çocukluk çağında akut gastroenterit etkenleri arasında rota virüs infeksiyonları önem taşıyor. Rota virüs, tüm dünyada her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir virüstür. Özellikle çocukluk çağındaki gastroenteritlerin en sık etkeni olarak kaul ediliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dicle İnanç konuyla ilgili şunları söylüyor: “İnce barsakları etkileyip, sıvı ve elektrolit emilimini bozarak vücuttan ciddi sıvı kaybına neden olur. Bu nedenle ishale bağlı hastaneye yatışlarda ilk sırayı alır. Her yaşta görülebilmekle birlikte, en sık 4-24 ay arası çocukları etkiler. Rotavirüs, taşıyan kişinin dışkısıyla, yiyecekler ve eller aracılığıyla bulaşırken, kapı kolları, telefonlar, yuvalar, oyuncaklar da infeksiyonun yayılmasında rol oynayabilir.”

Belirtiler ve Tedavisi

Hastalığın kuluçka süresi 1-3 gün. Dr. İnanç belirtiler ve tanı yöntemleri konusunda şunları söylüyor: “Bu süre sonunda hafif ateş olur, beraberinde kusma olabilir veya olmayabilir. Sonrasında karın ağrısı ve çok bol su gibi ishal başlar. Çocukta şiddetli ve dirençli iştahsızlık yapar. Bu da çocuğun yeterince sıvı almasını engelleyebilir. İshal o kadar sıktır ki, çocuk kısa sürede susuz kalabilir Ateş ve kusma çoğunlukla 2 günde geçer, ishal ise 5-8 gün sürebilir. İshal sırasında hafif üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları (öksürük, burun akıntısı) görülebilir. Rota virüs antijen testi ile kısa sürede tanı konulmaktadır. Rotavirüs enfeksiyonunun özel bir tedavisi yoktur. Antibiyotik kullanmanın faydası olmaz. En önemli tedavi, kaybedilen sıvının yerine konmasıdır. Anne sütü alıyorsa kesinlikle devam edilir. İshalin ağırlığına göre şeker-tuz solüsyonları (ORS) doktor tavsiyesine uygun olarak verilmesi sıvı kaybını dengelemede yardımcı olur. Az yağlı ishal diyeti uygulanabilir. Yoğurt, patates, muz, pirinç lapası (çocuğun yaşı uygun ise) verilebilir. Azar azar ve sık beslenme barsaklardan gıdaların emilimini arttıracaktır.. En önemli korunma yöntemi ise ellerin sık yıkanması, özellikle yuvalarda ortam temizliğine dikkat edilmesi, hasta çocukların diğer çocuklar ile temas etmelerini engellemek olacaktır. Hastalığın aşısı yoktur.

Yazıyı Sosyal Medyada Paylaş!

Facebook
Twitter
LinkedIn